Salı, Ekim 08, 2013

Odunlar da şarkı dinleyip dans edebilir.

Hayli vakti yerinde bir gece vakti tohumun toprağa düştüğü ince mevsimin serin sabahlarina doğru müzik eşliğinde bir giriş yapalim. 
Aslinda zor olmayan hayatlarin zor kisimlarinda köşeye sikistigimizdan dunyanin en büyük yükünü sirtlamis hissine kapiliyoruz her an. Bizler bu dünyanın günahlarının hesabını veren aciz odun parçalarıyız. Kırmızıyla mai'yi ya da artık hangi kitapdıysa onu bir okuyun, ben henüz okumadım fakat merak ediyorum siz bana anlatırsınız. Tom Waits, bizim Can Gox'un Wrong Side Of The Road nüktesini damarlarıma enjekte ediyor şu anda. Ve eğer isterseniz bir paket Kent yanı başımda ikram edebilirim, yemin ederim ki bu şarkıyla çok iyi gidiyor. İzlediğiniz aşk filmlerindeki smoking sahnesinde hissedebilirsiniz kendinizi. Aslında yanında da en güzel sütlü bir kahve giderdi ama malum çay kıskanıyor. İçimi ısıtacak şeylere ihtiyacım var şu sıralar. 
Korkmayın uyuşturucu yok bu kısımda.
Biraz Placebo etkisi kattım sadece,  uyuşturduğunu zannettiriyor bana. 20'li yaşların sonları, bu zaman dilimine kadar hayattan biraz da olsa ders alabildiyseniz eğer koy götüne Bukowski yazsın felsefesine katkıda bulunmuştursunuz mutlaka..
Teoman kadar da klasikleşmeyin mesela, şarkılarınız ota boka dinlenecek hale gelmesin, bazen kahveyle gidin bazense bir bankta otururken iyi gelsin şarkılarınız.. Tabi aranızda şarkı söylemek isteyen varsa.
Liz Durrett'ın November'ı ise kasımda aşkların harbiden bi başka olabilmesi ihtimalini getirmeli aklınıza çün ki lanet olsun ki başım göğe ermesin ki 3 Kasım'da adım atmışım doktorun kucağına.
Odunlar da şarkı dinleyip dans edebilir.
Hatta yanıp tutuşma uğruna tütün bile sarabilirler.
Sizden bir isteğim var ! 
Ne olur artık bana bakın ve hiç de olmazsa bir odun kadar değer verin ! 
Eğer sadece kısa süreliğine bile sizi ısıtabileceksem bırakın doğalgaz yerine bunu ben yapayım !